soğuk
soğuk (Türkisch)
Adjektiv
Positiv | Komparativ | Superlativ |
---|---|---|
soğuk | daha soğuk | en soğuk |
Worttrennung:
- so·ğuk, Komparativ: da·ha so·ğuk, Superlativ: en so·ğuk
Bedeutungen:
- [1] kalt
- [2] übertragen: kalt, unsympathisch
Beispiele:
- [1] Dünya'nın en soğuk noktası, Antartika'da Rusya'ya ait Vostok araştırma merkezidir ve burada 21/7/1983'de -89,4 °C ölçülmüştür.
- Der kälteste Punkt der Erde ist die auf der Antarktis befindliche Forschungsstation Vostok, wo am 21.7.1983 -89,4 °C gemessen wurde.
- [2] O kadar soğuk kadınla senelerce nasıl yaşadı, aklım almıyor.
- Wie er/es mit einer so unsympathischen Frau jahrelang lebte kann ich nicht verstehen.
Redewendungen:
- [1] elini sıcak sudan soğuk suya koymamak
Charakteristische Wortkombinationen:
- [1] büyük soğuk, dondurucu soğuk, soğuk büfe, soğuk dalgası, soğuk içecek, soğuk neva
- [1] soğuk insan
Wortbildungen:
- [1] soğuk algınlığı
Übersetzungen
[2] übertragen: kalt, unsympathisch
Referenzen und weiterführende Informationen:
Substantiv
Kasus | Singular | Plural |
---|---|---|
Nominativ | soğuk | soğuklar |
Akkusativ | soğuğu | soğukları |
Dativ | soğuğa | soğuklara |
Lokativ | soğukta | soğuklarda |
Ablativ | soğuktan | soğuklardan |
Genitiv | soğuğun | soğukların |
Alle weiteren Formen: Flexion:soğuk |
Worttrennung:
- so·ğuk, Plural: so·ğuk·lar
Bedeutungen:
- [1] Kälte
Beispiele:
- [1] Soğuk, eksi otuzsekiz derecenin altına inince cıvalı termometre de donmuştu.
- Als die Kälte unter Minus achtunddreißig Grad fiel, fror auch das Quecksilberthermometer ein.
Übersetzungen
Referenzen und weiterführende Informationen:
This article is issued from Wiktionary. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.